1 Şubat 2025

Kütahya Gündem: Son Dakika Haberleri

Ekonomi, spor, teknoloji ve magazin dünyasından son dakika Kütahya haberleri ile güncel kalın!

Bebekler için korkutan açıklama! 5 kat arttı kayyum bebekle gündeme geldi

TBMM Çocuklara Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Komisyonu bir araya geldi. Toplantıda Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı Yüksel Hakan Aydoğmuş da sunum yaptı. Aydoğmuş, bakanlığın, çocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunması ...

TBMM Çocuklara Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Komisyonu bir araya geldi.

Toplantıda Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı Yüksel Hakan Aydoğmuş da sunum yaptı.

Aydoğmuş, bakanlığın, çocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunması amacıyla çalıştığını ifade etti.

Aydoğmuş, Türkiye’de 8 bin 200’ün üzerinde aile sağlığı merkezi bulunduğunu ve 26 bin aile hekimi, 700 psikolog, 605 sosyal çalışmacı, 215 çocuk gelişimci personelin görev yaptığını belirtti.

Aydoğmuş, 0-6 yaş arasındaki çocukların psikososyal gelişimi destekleme programlarının bulunduğunu dile getirdi.

“İSTİSMAR BELİRTİSİ TESPİT EDİLEN ÇOK SAYSI: 32”

Aydoğmuş, şunları ifade etti:

“Program kapsamında izlenen risk faktörleri; beslenme yetersizliği düzeyinde yoksulluk, çocukluk çağı ruhsal gelişimsel bozuklukları, anne-baba ruhsal bozuklukları, anne-baba da sigara, alkol, madde bağımlılığı, şiddet, ihmal ve istismardır. Program kapsamında çocuk izleme için Aile Sağlığı Merkezi’ne getirildiğinde ihmal ve istismar açısından gözlem yapılmaktadır. Çocuğun vücudunda yaygın morluk, pişik, kesik, yanık gibi olabilecek fiziksel istismar ya da ihmal belirtileri gözlemlenir, istismar şüphesi varsa yasal olarak ihbarı zorunlu olduğundan rapor tutulur ve bildirimi yapılır, ayrıca, sık izleme alınır. Aile Hekimliği Bilgi Sistemi’nde girişi yapılan veriler, çocuğun vücudunda fiziksel istismar ya da ihmal belirtisi olarak Sağlıkta İstatistik ve Nedensel Analizler Sistemi’nden raporlanmaktadır. 2024 yılında 844 bin 322 çocuğun izlemi yapılmış, bu çocuklar arasında vücudunda fiziksel istismar ya da ihmal belirtisi tespit edilen çocuk sayısı 32 olarak raporlanmıştır”

‘TOPUK KANI VERMEYİ REDDEDENLERİN SAYISI 5 KAT ARTTI’

Türkiye‘de son yıllarda bilim karşıtlığı nedeniyle çocukların canı tehlike altında.

Bilim sayesinde betonarme evlerinde, mutfaklarındaki doğal gaz ve evlerindeki elektrik ile yaşayan bazı şahıslar, komplo ve hurafelere inanarak bebeklerini aşılatmıyor ve topuk kanı verdirtmiyor.

Aydoğmuş, Anayasa Mahkemesi‘nin yenidoğan bebeklerden alınan zorunlu topuk kanı alınmasının hukuka uygun olduğu yönündeki kararını hatırlatarak şunları ifade etti:

“Bu amaçla, taramayı reddeden veya taramadan sonra uygulanacak tedaviyi kabul etmeyen aileler hakkında önce bakanlığımızca ikna görüşmeleri yapılmakta, ikna görüşmelerine rağmen halen reddediyorsa 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamında sağlık tedbiri talep edilmektedir. Maalesef ki son yıllarda retler önceki yıllara göre yaklaşık 5 kat artmıştır. Bu artışlarda sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, internet sayfaları, sosyal medya aile grupları etkili olmuştur. Bu sayfaların paylaşımları incelendiğinde, ailelerin birçok sebeple topuk kanı vermeyi reddettiği görülmektedir. Bu sebeplerden bazıları topuk kanlarının yurt dışına kaçırıldığı, genlerimizle oynandığı, çocuklara hastalık damgası vurularak ömür boyu ilaca mahkum edildiği, yenidoğanın ruh ve beden sağlığı üzerinde büyük bir tehdit oluşturduğu, yenidoğan 28 günlük bebeklerin duyduğu acı ve ağrının gelişme geriliğine, beyin hasarına ve benzeri rahatsızlıklara sebep olduğu, enfeksiyon riskinin yüksek olduğu, kanın topuktan alınmasının kısırlığa sebep olduğu, devlet tarafından para karşılığında yurt dışına satıldığı, yurt dışının mavi kan aradığı ve bu kanla iksir yaptığı, yurt dışının alınan topuk izleriyle tüm bebekleri kayıt altına aldığı ve kayıtları kendi amaçları doğrultusunda kullandığıyla ilgili fikirler nedeniyle maalesef, retler artmaktadır”

KAYYUM BEBEK

Yenidoğan bebeğine aşı ve topuk kanı testi yaptırmayan aileye mahkeme müdahale etti. Kanamayı önleyen K vitamini eksikliği nedeniyle yoğun bakıma alınan 2 aylık bebeğe kayyum atandı.

Babanın “Çocuğum belediye mi ki kayyum atandı?” diyerek karara itiraz ettiği belirtilirken, hukukçular kayyumun yalnızca belediyelere değil, çocuklara da atanabileceğini vurguladı.

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden avukat Süreyya Kardelen Yarlı, Medeni Kanun’un 426/2. maddesine göre çocuğun üstün yararı gereği bu kararın hukuka uygun olduğunu belirtti.